9490,9%1,92
38,31% 0,03
43,66% 0,77
4101,38% 0,07
6645,73% -0,67
Denizli’de Ege Demokratlar Federasyonu Genel Başkanı İbrahim Afatoğlu, dün İstanbul depreminin ardından olduğu gibi en kritik anlarda çalışmayan cep telefonu hatlarıyla ilgili sert açıklama yaptı. Cep telefonu operatörlerinin İstanbul depreminde de sınıfta kaldıklarına dikkat çeken Genel Başkan Afatoğlu, ‘17 Ağustos’tan bu yana her fırsatta tekrar ettiğimiz bir gerçek var: Deprem, sadece binaları değil, sistemleri de test eder. İstanbul'da yaşanan son deprem, fiziki yapılar kadar, belki daha da fazla, dijital altyapımızın kırılganlığını gözler önüne serdi. Depremin hemen ardından milyonlarca vatandaş yakınlarına ulaşmak için telefonlarına sarıldı. Ancak sonuç hüsrandı: 20-25 dakika boyunca hiçbir operatörden görüşme yapılamadı. Hatlar çöktü, sistem kitlendi. Böylesi kritik anlarda ulaşamamak, panik ve endişeyi kat kat artırdı. Peki yıllardır faturalara yansıyan o altyapı yatırımları ne oldu?. Her bir abonenin cebinden aylık 300- 400 TL'lik faturalarla çıkan devasa ödemeler, sürekli altyapı yatırımları için yapıldığı söylenen ama karşılığını bir türlü göremediğimiz ücretler. Her yıl milyonlarca lira gelir elde eden bu dev operatörler, neden hala en temel ihtiyaç olan acil durumda iletişim konusunda bu kadar yetersiz?.’ Dedi
İnandırıcılıklarını kaybettiler
Operatörlerin kamuoyuna yaptığı “altyapı yatırımlarımız sürüyor” açıklamalarının artık inandırıcılığını yitirdiğine dikkat çeken Afatoğlu, ‘Federasyon olarak cep telefonu operatörlerine soruyoruz. Hangi bölgelerde, hangi yatırımlar yapıldı?, Bu yatırımlar neden olağanüstü durumlarda işe yaramıyor?, Acil afet planları var mı, varsa neden işlemedi?, 4.5G ve 5G reklamlarıyla övünen operatörler, kriz anlarında neden sınıfta kalıyor? Bu soruların cevabını beklemek, sadece hakkımız değil, yaşamsal bir zorunluluk. 1. derece deprem bölgesinde yer alan Denizli gibi illerde de benzer sorunların yaşanmaması için altyapı yatırımları daha fazla vakit kaybedilmeden, hızlı ve etkin bir şekilde yapılmalıdır. Artık halktan toplanan paraların şeffaf bir biçimde nereye harcandığı açıklanmalı. Reklamlara ve tanıtım filmlerine milyonlar akıtılırken, bir gün gelecek ve o reklamları izleyen hiç kimse ulaşamayacak sevdiklerine. İşte o zaman, bugünün ihmalkârlığı yarının telafisi olmayan kayıpları olur. İletişim hakkı, bir lüks değil, temel bir insan hakkıdır. Depremde susan hatlar, sadece teknolojik bir arıza değil, aynı zamanda bir sistem arızasıdır. Bu arızayı görmezden gelmek, büyük bir sorumsuzluktur. Şimdi herkesin sorması gereken soru şu: "Yıllardır ödediğimiz paraların karşılığını ne zaman göreceğiz?" dedi