9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
Firmaların değişen işgücünün sağlık, varlık ve kariyer alanlarındaki ihtiyaçlarını yönetmeleri için çözümler sunan ve danışmanlık veren Mercer, ‘Küresel Emeklilik Endeksi’nin sonuçlarını paylaştı. Bu yıl 15’incisi gerçekleştirilen endeksin sonuçlarına göre; Hollanda emeklilik gelir sistemi listesinde en üst sırada yer alırken, İzlanda ve Danimarka sırasıyla ikinci ve üçüncü sırayı aldı. Raporda 5’inci kez yer alan Türkiye ise kendisine 44’üncü sırada yer buldu.
Dünya nüfusunun yüzde 64’ünü kapsayan toplam 47 emeklilik sisteminin 50’den fazla gösterge çerçevesinde değerlendirildiği ‘Küresel Emeklilik Endeksi’ne göre; yüzde 85 ile Hollanda en yüksek değere sahip ülke olurken, yüzde 42,3 ile Arjantin en düşük değere sahip ülke oldu. Listede yüzde 83,5 ile İzlanda ikinci, yüzde 81,3 ile Danimarka üçüncü sırada yer aldı. Hollanda güncel olarak önemli bir emeklilik reformu gerçekleştirmesine rağmen, kolektif fayda yapısından bireysel yapıya geçiş sürecinde mükemmel faydalar sağlayabilecek bir konumda yer alıyor.
Düşen doğum oranları birçok emeklilik sistemi üzerinde baskı oluşturuyor
Yeterlilik, sürdürülebilirlik ve bütünlük alt endekslerinin ağırlıklı ortalamasının kullanıldığı ‘Mercer Küresel Emeklilik Endeksi’nde yeterlilikte yüzde 86,7 ile Portekiz, sürdürülebilirlikte yüzde 83,8 ile İzlanda ve bütünlükte yüzde 90,9 ile Finlandiya en yüksek değerlere sahip sistemler oldu. Yeterlilikte yüzde 39 ile Güney Kore, sürdürülebilirlikte yüzde 22,6 ile Avusturya, bütünlükte ise yüzde 25,7 ile Filipinler en düşük değerlere sahip sistemler olarak görüldü.
Düşen doğum oranları, uzun vadede birçok ekonomi ve emeklilik sistemi üzerinde baskı oluşturarak İtalya ve İspanya gibi ülkelerin sürdürülebilirlik puanlarına olumsuz etki yaptı. Buna rağmen Çin, Kore, Singapur ve Japonya gibi birçok Asya sistemi ise, son beş yılda puanlarını iyileştirmek adına gerçekleştirdiği reformlarla dikkat çekti.
Yapay zeka sistemle ilgili daha verimli kararlar alınmasını sağlar
Rapor, dünyanın en iyi emeklilik sistemlerini belirlemenin yanı sıra, emeklilik ve sosyal güvenlik sistemlerini iyileştirmek ve insanlara emeklilik döneminde daha iyi yaşam kalitesi sağlamak için yapay zekanın potansiyelini de inceliyor.
Yatırım yöneticilerinin operasyonları ve kararlarında yapay zeka alanının genişlemesinin, daha verimli ve daha bilgili karar alma süreçlerine yol açacağına dikkat çeken Mercer Kıdemli Ortağı ve araştırmanın başyazarı Dr. David Knox, “Bu da potansiyel olarak emeklilik planı üyelerine daha yüksek reel yatırım getirisi sağlayabilir. Ayrıca yapay zeka, katılımı artırma ve bireylerin finansal kararları hakkında uzun vadeli planlar yapmalarına yardımcı olma potansiyeli barındırır. Her ikisi de emeklilik sonuçlarını iyileştirir. Ancak rapor, modellemedeki zorluklar ve etik kaygıların yanı sıra, veri gizliliği ve siber güvenlik ihtiyacı da dahil olmak üzere yapay zekanın risksiz olmadığını açıklıyor. Yapay zeka sistemlerini geliştirirken, önyargıları ve altı boş yanıtları azaltmak için, yapay zeka modelleri güçlü yönetişime ve hesap verebilirliğe sahip olmalıdır. Emeklilik planı yapanların uzun vadeli güvenlerini temin etmek için güvenlik önlemleri kritik öneme sahip. Yapay zeka tek başına sorunların çözümü değil. Her zaman insan gözetimine ihtiyaç duyulacaktır. Bu risklere rağmen, yapay zeka emeklilikte daha yüksek bir yaşam standardı sunma fırsatını içerir ve bu da tüm emeklilik sistemleri için önemli bir hedef” dedi.